Blog

İş Güvenliği Mühendisliğinden Uzmanlığa

Resim

2002 senesinde 6235 sayılı TMMOB Kanunu hükümlerine dayanılarak 24808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan TMMOB Makine Mühendisleri Odası İş Güvenliği Yetkilendirme Yönetmeliği uyarınca yetkilendirilecek olan “iş güvenliği mühendisliği” kavramı,  çok da geçmeden, 2003 senesinde Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yayımlanan 4857 sayılı İş Kanunu ile birlikte “iş güvenliği uzmanlığı” olarak yeniden tanımlanmıştır.

 

Öncelikle, 2004 senesinde yayımlanan yönetmelikle iş güvenliği uzmanı olabilmek için mühendis, mimar ve ziraat fakültelerinin tarım makineleri bölümünden mezun olanlar ile teknik elemanlara, yani üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği bölümleri, kimyagerlik, fizik, jeofizik ve jeoloji bölümleri ile teknik eğitim fakültelerinden mezun olma şartı getirilmiştir.

 

2009 senesinde yayımlanan yönetmelik ile iş güvenliği uzmanı tanımı tekrar değiştirilmiş, mühendis ve üniversitelerin fizik ve kimya bölümlerinden lisans düzeyinde mezun olanlar ile teknik öğretmenler ve iş sağlığı ve güvenliği bölümü mezunları olarak tanımlanmıştır. Ayrıca bu yönetmelik ile ortak sağlık güvenlik birimi (OSGB) kavramı oluşturularak, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ticarethanelere teslim edilmiştir.

 

2012 senesinde yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile iş sağlığı ve güvenliği konusunda yapboza dönen ikincil mevzuat son şeklini almaya başlamıştır. Kanunla kamu kurumları dahil olmak üzere tüm tehlike sınıflarındaki iş yerlerinde iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi yükümlülüğünün kademeli olarak doğacak olması, zaten yetersiz olan uzmanlara daha çok ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur.

İş güvenliği uzmanı sayısının arttırılması için 2013 senesinde Bakanlık bir takım adımlar atmış, ancak bu adımlar nitelikli iş güvenliği uzmanlarının yetişmesinin önüne geçmiş, iş sağlığı ve güvenliğinde bir kırılma noktası yaşanmıştır.

 

Ağustos 2013’de çıkarılan bir torba kanun ile C sınıfı belgeye sahip olan uzmanlardan 3000 prim güne sahip olanlar A sınıfı uzmanlık sınavına, 1500 prim güne sahip olanlar B sınıfı uzmanlık sınavına ve B sınıfı belgeye sahip olan uzmanlardan 1800 prim günü olanlara A sınıfı uzmanlık sınavına girebilme imkanı iki defaya mahsus olmak üzere verilmiştir. Böylelikle, daha önce iş sağlığı ve güvenliği alanında hiç çalışma yapmamış bir çok kişiye çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta uzmanlık yapabilme fırsatı yaratılmıştır. Sadece bir yıl için geçerli olan sınıf yükseltme sınavları sonucu 10.500 kişi A sınıfı ve 9.850 kişi de B sınıfı iş güvenliği uzmanı olmuştur. 

 

2013’ün ortalarında, iş güvenliği uzmanı unvanına sahip olabilecek meslek gruplarının kapsamı bir kez daha genişletilmiştir. Sosyal iş müfettişlerine, SGK müfettişlerine, iç mimarlar, şehir bölge planlayıcıları, peyzaj mimarları gibi mimarlık fakültesi mezunlarına ve biyologlara iş güvenliği uzmanı olma imkanı sağlanmıştır.

Yine 2013 senesinde, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nde iş sağlığı ve güvenliği ön lisans programı açılarak, uzaktan eğitim ile iş güvenliği uzmanı tanımına uymayan lise mezunlarına önce iş güvenliği teknikeri, ardından iş güvenliği uzmanı olma yolu açılmıştır. 

 

Yine bu yıllardan itibaren, yönetmelikte belirtilen “iş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında yüksek lisans yapmış mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanlardan B sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olanlara B sınıfı uzmanlık belgesi verilir.” maddesine istinaden bir çok özel üniversite tezsiz yüksek programları açmış ve uzaktan öğretim programları ile bir sene içerisinde sadece sınavlara girilerek, B sınıfı uzmanlık sınavına girebilme garantisi vermişlerdir.

 

2003 senesinde İş Kanunu ile birlikte iş güvenliği mühendisliğinden vazgeçilerek, iş güvenliği uzmanlığına dönülmesi ve 2012 senesinde herhangi bir alt yapı oluşturulmadan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun çıkarılması ile nitelikli iş güvenliği profesyonellerinin yetiştirilmesinden ziyade, kafa sayısının arttırılması prensip edinilmiştir. 2018 yılının Ağustos ayı itibariyle 17.782 A sınıfı, 17.745 B sınıfı ve 69.054 C sınıfı uzman ile toplam iş güvenliği belgesine sahip kişi sayısı 100.000’i geçmiştir.

 

Her yıl artan iş kazaları, son 15 yıldır uygulanan “iş güvenliği uzmanlığı” politikalarının yanlış kurgulandığının açık göstergesidir. Ayrıca iş güvenliğinde, mühendis ile teknik personellerin aynı kategoride değerlendirilerek “uzmanlık” adı altında birleştirilmesi, mühendislik disiplininin önemini ve değerini azaltmaktadır. İş güvenliğinde teknik personeller elbette gereklidir. Ancak, iş güvenliğinin teknik, sistemli ve bilimsel çalışmaların ürünü olduğunu göz önüne alarak, iş güvenliği mühendisliği ve iş güvenliği teknikerliği kavramlarının birbirinden ayrılması ve iş güvenliğinin bir meslek dalı olarak kabul edilerek mesleki bağımsızlığının sağlanması son derece önemlidir.

 

Özgün ANDİÇ

Y. Çevre Mühendisi - İş Güvenliği Uzmanı - TMGD Eğiticisi

X